Utanç Verici Oyun: Üç Maymun

Elif Çivi tarafından 2 Nisan 20192 Nisan 2019 tarihinde yayınlandı

Neden bu kin, düşmanlık, nefret? Nedendir bu bitmek bilmeyen öfke? Nedendir bu bize atılan iftiralar? Bize, biz, biz kim miyiz? 40 kişi ile başlayan bir davanın 1.57 milyar neferiyiz belki ama…

Bir dünya karalaması islamofobi 1991 de ortaya atılan kara leke. 1991’den önce de var olan İslam düşmanlığının dünyaya pazarlanan ve İslam’dan nefret etmeyen insanlarında nefret etmesini sağlayan kavramdır islamofobi…

Kimi için asıl hedef, kimi için pazarlamacı politikasının bir parçasıdır islamafobi…

İlk insanın yaratılışından bu yana kibri kabarıp secde etmeyen şeytanın ahirete kadar kurmuş olduğu çarkın adıdır islamofobi…

Varlığını 11 Eylül 2001 tarihinde ikiz kulelerin bombalanmasıyla oldukça fazla hissettiren ve sözde Müslümanların yaptığını ileri süren ve medyaya akın akın hücum eden düşmanlık dalgalarının adıdır islamofobi…

Amerika ve Avrupa’nın medyayı ve teknolojiyi kullanarak düşmanını ortaya koyduğu, ilk Kızılderililer ve siyahî vatandaşların düşmanlığı ile başlayıp okların İslam’a döndüğü yapının adıdır islamofobi…

İslam’dan bir haber ve düşman Amerika bu inançsızlığı umursamadan 400 yıl Kızılderililerin ve siyahî vatandaşların öldürülmesinden ekmek yedi. Sinemasını Kızılderililerin öldürülmesi üzerine oturtturup bütün dünyaya pazarladı.

Hatırlar mısınız küçükken izlediğimiz o çizgi film ve filmleri?!!! Kovboylar pislik ve vahşi(!!!) Kızılderilileri öldürüyorlardı. Bizde bize pazarlanan bu filmlere alkış tutuyorduk. Ama aslında o Kızılderililer hiçte pislik ve vahşi değillerdi. Onlar sadece topraklarını savunmaya çalışan vatandaşlardı ve Amerikalılar elinde silah olmayan bu vatandaşları canice katlettiler. Kılıcın dahi ne olduğunu bilmeyen bu insanları Sunay Akın kitabında şöyle anlatır:”Amerika’nın keşfinde İspanyol kâşifler kıyıya çıkıp kılıçlarını uzattıklarında Kızılderililer gelenlerin böyle selamlaştığını düşünüp kılıcı avuçlar ve ilk kanları böyle dökülür.” Bu derece savunmasız bir millet canice katledildi. Bebeklerden tutunda, atların arkasına bağlanan ve ilk önce hangisinin öleceği üzerine yarış yapılan hamile kadınlara kadar herkes katledildi.

Ama Kızılderililer vahşiydi. Ama adam öldürüp insan yiyorlardı. Yamyam gibiydiler. Peki, şuan nerdeler? Madem vahşiydiler soyları neden tükendi?

Şimdi sorarım size kim vahşi? Kılıcın ne olduğunu dahi bilmeden savunmasızca katledilenler mi? Bu katli yapanlar mı? Yoksa bu katliama şuanda da olduğu gibi dilsiz kalan ve çekirdek çitleyerek kovboy filmi izleyen bizler mi?

Peki, o kovboy filmlerini izlerken sıranın bize de geleceğini hiç düşünmedik mi? Düşmanlığı medya ile çok güzel pazarlayan Amerika ve Avrupa’nın eğitimde insanlarını İslam düşmanı olarak yetiştirdiğini bildiğimize rağmen o Kızılderililerin yerini bir gün bizim alacağımız gelmedi mi aklımıza…

Bütün sermayesi silah pazarlaması üzerine kurulu olan Amerika’nın ölecek insana, yani 1,57 milyar Müslüman’a ihtiyacı var… Ve oklar Müslümanlara çevrildi. Her yerde!!(Türk medyasında) ölen ve hakaret gören Müslümanlar ile ilgili haberler ancak herkes üç maymunu oynuyor. Ne zaman ki Türklerle alay edilmeye başlandı ortaya tepki konuldu. Ama Türkler Müslüman’dı. Neden zamanında dünyada ki katliama tepki gösterilmedi de Türklük işin içine girince tepki oluştu. Çünkü bilinçsiz bir kültür yönetimimiz var. Bunun en büyük örneği de Yeni Zelanda’da yaşanan katliamdır. Bilmeyenler için anlatayım. Bir tane İslam düşmanı, Avustralya kökenli birisi Yeni Zelanda’ da alıyor yanına bir sürü taramalı tüfek arabanın arkasına dolduruyor. Atlıyor arabaya katliam yapmaya gidiyor ve caminin yanında duruyor. Cuma vakti çıkartıyor silahını kafasına da bir kamera bağlamış insanları nasıl katlettiğini tüm dünyaya Facebook tan canlı yayın ile servis ediyor. Ama her ne hikmetse bu adam terörist değil!! Çünkü Müslüman değil!!

Katliamı yapan caninin açıklamasında ise içlerinde bir nefret ve intikam olarak kalan Ayasofya var. Bu caninin kullandığı silahlarda da Türklükle alay eden yazılar bulunuyordu. Bunu duyanlar kafalarını gömdükleri kumdan çıkarıp:”Nasıl bir Türk düşmanlığıdır bu?” diyor. Ama ölen Türk değil. Bu işte bir gariplik yok mu sizce de?..

İşte tam da burada islamofobi devreye giriyor. Bu olayı her ne kadar Türk düşmanlığı gibi görenler varsa da Türk düşmanlığını da kapsayan bu olay aslında İslam’a olan düşmanlığın apaçık bir örneğidir. Hedefte yatan şey İslam’a olan korku ve nefrettir. Çünkü Türklere Anadolu’nun kapısını açanda, İstanbul surlarını yıktırıp, Ayasofya’yı camiye çevirtende İslam’daki cihat şuurudur.

Bu Yeni Zelanda’da alenen düşmanlığını ortaya koyan 49 Müslüman’ı katleden caniyi tüm uluslararası medya radikal olarak adlandırıyor. Neden terörist değil çünkü ucu dinlerine dokunacak!! Müslüman görünümünde olan insanlar yapınca “terörist ve İslam terör dinidir.” denilirken, Müslüman yapmayınca “akıl hastası zihni yetersizliği var. Hıristiyanlığı temsil etmiyor. Terörist değil. Hıristiyanlık terör dini değildir.” deniliyor. Bu çifte standarttır. Hiçbir din terör dini değildir. Olmamalı da…

Yeni Zelanda’da 49 ve bilmediğimiz daha nice yerlerde her gün bir sürü Müslüman katledilmesine rağmen dünya buna sessiz kalıyor. Oysa Charlie Hebda olayında 11 kişi öldürüldü diye dünya ayağa kalktı. İşte uygar Batı, işte uygar Avrupa… Buradaki yorumu size bırakıyorum. Aliya İzzetbegoviç derki;”Bunu hiçbir zaman unutma evlat batı hiçbir zaman uygar ve medeni olmamıştır. Bugün ki ferahı devam ede gelen sömürgeciliği, döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.”

Başta sorduğum soruyu şimdi tekrar sormak istiyorum. Nedir bu İslam düşmanlığı?..

Hz. Ali’nin “Nechü’l-Belâga”sında geçen çok güzel bir sözü vardır;”İnsanlar bilmedikleri şeylere düşmandırlar.”der. İşte insanlar İslam’ın nurunu, ışığını, tadını bilmiyorlar. Medyanın onlara dayattığı şeyler ile araştırılmaya gerek bir din olduğunu bile düşünmeden, gördükleri ve duyduklarıyla İslam terör dinidir yaftasını yapıştırıyorlar.

Burada Efendimiz(s.a.v)’in şu sözüyle yazımı sonlandırmak istiyorum;”Ya Rabbi bilmiyorlar, bilselerdi yapmazlardı.”… Sen onlara bildir ya Rabbi, bizleri de vesile eyle inşaAllah…(ÂMİN.)

Kaynakça: