Kelime manası bakımından “Alışkanlık” anlamına gelen ülfet kelimesi hepimizin hayatında fazlaca yer almaktadır. Kimimiz için şeker, kimimiz için çikolata, kimimize telefon, internet, sigara ya da… Bir sürü şey getirebiliriz aslında sonuna. İlla kötü şeyler de değil, iyi şeyler de alışkanlığımız olabiliyor şükürler olsun. Su içmek gibi, kitap okumak gibi… Hep bunlar olsa keşke alışkanlıklarımız Dünya daha yaşanılabilir bir gezegen olurdu.
Yediden yetmişe gözlerimizi alamadığımız şeyler var artık hayatımızda. Bir dikdörtgen ya da birkaç dikdörtgen üzerine hapsedilmiş milyonlarca göz var. Kimse ne yaptığının farkında olmadan fütursuz bir ülfetin içinde. Yenilenen sayfalar, her gün oynayan diziler bizi ekranlara kilitleyip bırakıyor. Dedelerimizin ya da 2 yaşındaki çocukların dahi ellerinde gezen teknoloji harikaları bizi hep bir alışkanlığın peşine düşürmüş durumda. Peki bu alışkanlıklar hayatımızı ne derecede etkiliyor? Örneğin sabahları telefonlarımıza bakmadan uyanamıyoruz artık. Evde televizyon açılmadan sanki sabah olmuyor, güneş doğmuyor. Ya da gece yatakta kitap okumak, uyumak yerine saatlerimizi dikdörtgenlere harcıyoruz yine. Hem de farkında dahi olmadan. Bu durumdan aslında hepimiz şikayetçiyiz fakat hepimiz istemeden bile olsa aynı şeyi yapıyoruz. Kimi annelerimiz büyük dikdörtgeni açmadan çocuğuna yemek bile yediremez hale geldi. İşte bu durumlarda ülfetimiz bize külfet yığınıyla geri dönüyor. Yaşın ilerlemesiyle gözlerin zayıflamasıyla, dikkatin dağınıklığıyla, odaklanamama sorunu ile bize topyekün geri dönüyor. Teknoloji insana imkanlar sunarken, var olan imkanlarımızı da ellerimizden çekip almamalı.
Su içme alışkanlığı bulunmayan insanlarımız için ise güzel yazılımlar geliştirilmiş durumda. Örneğin bu alışkanlığı kazanamıyor iseniz cep telefonunuza indireceğiniz bir uygulama ile sizin ayarladığınız vakitlerde verilen uyarı ile su içmeniz gerektiğini anlayarak zamanla bu alışkanlığı kazanabilirsiniz. Yada sabah saatlerinde kurduğunuz alarmla erken kalkma alışkanlığı edinebilirsiniz. Namaz vakitleri uygulamasını kullanarak namaz alışkanlığınızı düzenleyebilirsiniz.
Günlük hayatta birçok alışkanlığımız iyi ya da kötü olmak üzere elbette mevcuttur. Tabii ki gönlümüz hep iyi olandan yana. Teknoloji alışkanlıklarımız ise tamamen bizim elimizdedir. Teknoloji ne iyidir ne kötü. Biz iyi isek iyi, kötü isek kötüdür. Bu yüzden kendi kontrol becerimizi hiçbir zaman elimizden kaybetmemeliyiz. Ülfetlerimizi külfete çevirmemek için, aile içerisinde huzurumuzun daimi olması için her birey kendisinin farkında olmalıdır.
Hoşkalın, Hoşçakalın… İbrahim Kalın 🙂 diyerek iğrenç bir espri ile sizi uğurluyorum sevgili okurlar. Bir sonraki ayda görüşmek ümidi ile, Patikamızdan geçtiğiniz için şükranlarımızı sunarız.
Hacer SEZİK
ÜLFETLER OLMASIN KÜLFET!
