Her bir duyguyu, durumu ehemmiyetli ve anlamlı kılan o durumun veya o duygunun yokluğuyla birlikte var olmasıdır aslında. Somut bir örnek vermek gerekirse, açlık hissimiz olmasaydı yemek yemenin hazzını ve mutluluğunu yaşayamazdık. Ya da susuzluk gibi bir hissiyatımız var olmasaydı, suyu kana kana içmenin keyfine ve lezzetine varamazdık. Hastalık olmasa, Devamı…
Sevgili Edebiyat Ehli, Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Yine uzun bir aradan sonra sizinleyim. Edebiyata olan sevginizin ve sevgimin bizi birbirimize bağladığına inanıyorum. Yazımlarımla bir nebze de olsa içinizi ısıtmak gönül semaverinizde yanan kalbinizi demlendirmek isterim. Dilin, kalbin ve azaların zikri dua ise kalemimin zikri de yazmak olsun inşallah. Devamı…
“Yaşamak için ne çok neden var! Balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka nedenler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz! Uçmayı öğrenebiliriz!” diye düşünen Martı Jonathan Livingston’un hikâyesi bu… Sayfa sayısıyla kısacık ama kocaman bir öykü kitabımız Devamı…
Geçenlerde bir fotoğraf çekildi kainatın merkezinde…. Kabe’de… Öyle çok anlamı vardı ki… çeken mi çekilen mi olmak isterdim diye düşündüm ve temizlikçi olma pahasına çekilen kişi olmak isterdim dedim kendime… Bir kabul edilişin fotoğrafıydı… Özel oluşun… Allah’ın verdiği değerin fotoğrafıydı adeta… Bir kişi düşünün… dünyadaki bilmem kaç milyar insan arasından Devamı…
( lütfen bu yazıyı aşağıdaki müzik ile birlikte dinleyin.) Çeçen marşıyla büyümüş bir çocuğum… Nedeni bilinmez kendimi yakın hissederim Çeçenistan’a… o korkusuz, o özgürlük kokan kayıp ülkeye…. Kahramanların ülkesi Çeçenistan… Korkusuz savaşçıların ülkesi… Dinleri ve özgürlükleri uğruna tüm zorluklara ve ambargoya direnen insanların kayıp ülkesi… Hepimizin çocukluk kahramanları vardır ya Devamı…
Sahi ne çok şeyimiz yarım kaldı… Sokakta yürümelerimiz mesela… Arkadaş toplantılarımız… Bitirilmemiş cümlelerimiz… Nokta koyulmamış vedalarımız kaldı… Gezeceğimiz yerler, izleyeceğimiz sinemalar yarım kaldı… Karşılıklı içilecek bir bardak çay, bir fincan kahve yarım kaldı… Bahar güneşi doğmazken üzerlerimizde, ne çok söz kaldı sinelerimizde… Namazlarımız kaldı cemaatle kılınacak, camilerde saflarımız yarım kaldı… Devamı…
Geleceğe nokta atışı… Bugünden ileriyi görmek… Var olan bir olayın perde arkasını bilmek… Açık gözlü, tedbirli olmak… Allah’ın hz. İnsana manevi bir idrak kabiliyeti vermesi… Olayların olmadan önce kalbe doğması… Şu zor günlerde anlamına en çok ihtiyacımız olan kavram feraset… Allah peygamberlerini insanların en seçkinleri kılmıştır. Zeka olarak, anlayış ve Devamı…