Necmettin Erbakan

Zeyneb Dilber tarafından tarihinde yayınlandı

Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyuruyor ki: ‘’Sizler kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağırılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel yapın. ‘’

İsmiyle müsemma bir isim ‘’ Necmettin Erbakan’’ ailesi ona ‘’dinin yıldızı’’ manasına gelen Necmettin ismini verdi. Düşündüğümüzde bazı isimler kişi de aynen tecelli eder kişinin kaderi bundan pay alır derler. Necmettin Erbakan’ ın hayatına yakından bakıldığında bunu şimdi daha iyi anlıyorum.
Necmettin Erbakan’ ı tam anlamıyla anlatabilmek anlatmak imkansız değil fakat bir miktar zordur. Çok boyutlu yönü itibariyle neyi anlatsak hep bir şeyleri eksik anlatmış hissi barınıyor zihnimde, kalbimde…
ve düşündüm ki ben anlatmaya talip olduysam eğer gönlümce elimden geldiğince anlatayım sizlere Necmettin Erbakan’ın  hayatının her bir yönü ayrı bir meşakkate rağmen hep bir dava şuuru ve azmine adanmış bir ömür millete ve gençliğe kattığı güzellikler gelmeli akıllara.

Necmettin Erbakan 29 Ekim 1926 yılında Sinop’ ta doğmuştur. Ağır ceza hakimi olan babası Mehmet Sabri Erbakan’ın görevi sebebiyle birçok şehirde bulunmuştur. Annesi Kamer Hanım ise de Sinop’un tanınmış ailelerindendir. İlkokulu Trabzon’ da birincilikle bitirmiştir. Üniversite’ de ise İTÜ’ ne girmiş ve burayı da üstün bir başarıyla bitirmiştir. 1948 yılında Makine Fakültesi Motorlar Kürsü’ sünde asistan olarak göreve başladı. 1951’de üniversite Aachen Teknik Üniversitesi’nde ilmi araştırmalar yapmak üzere Almanya’ ya gönderdi. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Alman Üniversitelerinde ilk Türk ilim adamı olan Erbakan, 1953’te doçentlik sınavını vermek üzere  Türkiye’ye döndü ve bu sınavı başarıyla vererek henüz 27 yaşındayken Türkiye’ nin en genç doçenti oldu. 1954-1955 yılları arasında askerlik görevini yerine getirdi. 1956 yılında Gümüş Motor A.Ş’ yi kurarak burada Türkiye’ nin ilk yerli motorunu üretti. 1965 yılında profesör oldu. 1967 yılında Necmettin Erbakan ile evlendi ve aynı yıl Türkiye Odlar ve Borsalar Birliği Genel Sekreterliğine seçildi. Siyasi hayatı birçok zorluklarla geçmiş yapmak istediklerine karşın kendisine kurulan kapanlarla mücadeleli bir hayat geçirmiştir. Son nefesine kadar hasta haliyle dahi dava aşkıyla bu yolda yürümüş bir liderdir. Kişiliğine, siyasetine ve hayatının her bir sahasına yerleşmiş olan bir dava şuuru bizlere bıraktığı ve bırakabileceği en güzel örnek timsallerinden biridir.

Ben ciddi anlamda Necmettin Erbakan’ı üniversite yıllarında tanıdım. Öncesinde tanımayı, bilmeyi çok isterdim.  Erbakan zamanında hakkıyla değeri anlaşılmamış buna rağmen ezberleri bozmuş siyasi bir dehadır. Necmettin Erbakan’ ın nezaketine ve üslup güzelliğine değinmeden geçmenin olmayacağını düşünüyorum. Necmettin Erbakan’ın konuşmalarını dinlediğimde üslubunun son derece nazik ve anlaşılır olduğunu gördüm her kesimden insanın sevgisini kazanmış bir lider olup ona oy vermeyenlerin dahi onu sevdiklerini söyleyen birçok insan gördüm. Aynı fikirde olmadığı insanlara dahi ‘’usül esastan önce gelir’’ düsturunu uygulayarak bir güzel bir dil ve söylemle siyasetini yürütmüştür.

Ncmettin Erbakan’ ın davası Milli Görüş’tür bu davaya gönül verenler şunu bilmelidir ki bu dava kimsenin şahsi menfaat ve çıkarlarını gözeten bir dava değildir kişiler değişir ancak dava baki kalacaktır. Amaç tüm İslam alemi ve Dünya’nın huzuru ve refahı için çalışmaktır.
Milli Görüş, Hakk’ı üstün tutan bir anlayıştır. Temeli şefkat ve merhamet gayesi ise insanların saadetini, huzurunu temin etmektir. Bu amaçlarıyla Milli Görüş; milletimizin inananı, ruh kökünü, kimliğini, tarihini, kültürünü temsil eder. İnsanlar arasında din, dil, ırk, renk, mezhep, siyasi görüş ayrımı gözetmez. Bütün insanlar için sevgi, barış, refah, huzur, adalet ister. Milli Görüş topluluğu bütün insanlığın huzura, refaha ve adalete İslam ile ulaşacağına gönülden inananların oluşturdukları birliktir. Milli Görüş’ ün ne olduğuna dair sayfalarca yazılabilir ancak şu dört ana prensibe değinmeden geçmeyeli isterim:

  • Ahlak ve Maneviyat
  • Şahsiyetli bir dış politika yürütmek
  • Müstemleke tipi değil lider ülke kalkınma modeli
  • Yeryüzünde ifsadın önlenmesi ve Türkiye’ nin ve bütün insanlığın saadeti için çalışmaktır.

Benim şimdiye tek tecrübelerimden yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki kısacasın Milli Görüş; Hakk’ı üstün tutarak, hayat nizamında adil bir düzeni savunup hayatı bu ölçüde yaşamak ve yaşatmaya çalışmaktır.
Necmettin Erbakan’ın yaşamı ve davası bir çiçekle baharın gelemeyeceğine inanan fikriyatına ütopya gözüyle bakanlar için bir cevap niteliğindedir.
Anlatılacak o kadar çok şey var ki, o nezaket duruşlu çelikten iradeli yaşama dair…
Milli Görüş davası yolunda atılmış bazı adımlar vardır birçokları da vardır ancak birkaçı önemli ve örnek alınması gereken adımlardır:

  • Halka hizmet Hakk’a hizmettir anlayışı
  • İslam dünyası uyanışının sağlanması
  • Kıbrıs Barış Harekatı’ nın gerçekleştirilmesi
  • Faizsiz bankacılığın başlaması için gereken kararnamenin çıkartılması
  • Ağır sanayi hamlesi
  • Havuz sistemi ile israfı ve faizi önledi
  • İslam Birliği’ nin çekirdeği olan D-8’ ler kuruldu
  • Herkese refah anlayışı tatbik etti

Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ ın davasında Türkiye ve milleti adına yaptıkları bir yana Dünya’ nın huzuru ve refahı, İslam birliğinin kurulması için yaptıkları, geride bıraktıkları baharın başlangıcı için açtığı çiçeklerdir.
Erbakan’ nın dava aşkını ve azmini anlamak için şu söz bile bir kanıt niteliğindedir: ‘’Bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar.’’

Necmettin Erbakan davasını anlatmak için ilil, ilçe ilçe, köy köy gezmiş ve ilerlemiş yaşına rağmen çabalamıştır. Bu çabayı eleştirenler şunu unutmamalıdırlar: Eyyub El Ensari’ nin İstanbul’ a gelirken ki düşüncesi, gayesi ve şuuru ne ise Necmettin Erbakan’da bu gayeyle yaşamını sürdürmüştür. Şeyh Ahmet Yasin felçli de olsa sonuna kadar direniş gösterirken Erbakan da tekerlekli sandalyede mücadelesini sürdürmüştür. Yaşamı boyunca Siyonizm denen kansere karşı direniş göstermiş ve bu şuurunu halka anlatmaya çalışmıştır.

Yazı boyunca hep yazdıklarımda sanki bir eksiklik olduğu hissini üzerimden atamadım ki bunun sebebinin de Milli Görüş fikriyatının çok yönlülüğü ve Merhum Necmettin Erbakan’ nın şahsiyetinden ileri geldiği kanaatindeyim. Değinemediğim kavramlar, çalışmalar ve gözden kaçırdığım kısımlar için sizlerden af dileyerek yazımı bitirmek istiyorum. Bitirmeden de D-8 ve Havuz sistemi konularının ne denli önemli olduğunu sizlere bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu çalışmalara ütopya gözüyle bakanların nasıl yapılacağını ve yapılmaya çalışıldığını görmeleri açısından önemli çalışmalardır.

Ben Necmettin Erbakan’ ı anladığımda maalesef ki hayatta değildi ancak mezarına gitme ve dua etme şerefine nail oldum.

27 Şubat 2011 yılında vefat eden Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ nın mezarı İstanbul’ da yer alan Merkez Efendi Mezarlığı’ ndadır.


KAYNAKÇA

doğru.haber.com.tr
m.yeniakit.com.tr
bolgegundem.com
Necmettin Erbakan kimdir? – Belgesel
Çetinkaya, Tacettin, (2015), Büyük Miras, Prof. Dr. Necmettin Erbakan Özel Sayısı, ss.64-71
Fares, Muhammed Adel, (2015),Erbakan Kimdir , Prof. Dr. Necmettin Erbakan Özel Sayısı, 110-112
Özkan, Abdulkadir, (2015), Erbakan Hocama Özlem, Prof. Dr. Necmettin Erbakan Özel Sayısı, 132-134


0 yorum

Bir cevap yazın

Avatar yer tutucu

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.