Malcolm X
O BİR ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI, BİR ÖZGÜRLÜK TİMSALİ,
O DAVASI İÇİN ÇALIŞMIŞ VE SONUNDA DA BU UĞURDA ÖLMÜŞ YÜCE BİR İNSAN…
MÜCADELE İLE GEÇEN BİR ÖMRÜN, ŞEHADETE UZANIŞI
“Kimse sana özgürlüğünü vermez. Kimse sana eşitliği, adaleti ve başka hiçbir şeyi vermez. Eğer gerçekten adamsan, bunları kendin alırsın!” Diyecek kadar özgürlük savunucusu ve savaşçısıydı o.
Hayatını araştırınca ve okuyunca kendisine, hayatına, özgürlük için verdiği çabalara, gayretine ve cesaretine hayran kaldığım bir insan oldu. Sizde de aynı etkiyi bırakacağına eminim. Gelin hep birlikte bu güzel insanı bir nebze de olsa tanıyalım…
Asıl ismi Malcolm Little’dır. 19 Mayıs 1925’te ABD’nin Nebraska eyaletinde doğdu. Malcom Little’ın hayatında zorluklar, küçük yaşlarından itibaren başladı. Daha 4 yaşındayken dehşete şahit oldu. Evleri ateşe verildi. Babası, bu olayı gerçekleştirenlerin ırkçı çeteler olduğunu söylemişti. Babası Reverend Earl Little, siyahilerin Amerika’da hiçbir zaman hakettikleri özgürlüğe kavuşamayacağını düşünen bir Baptist idi. Babası Reverend Earl, 4 kardeşini beyazlar tarafından işlenen cinayetlere kurban vermiş ve kendisi de 1931’de faili meçhul bir cinayete kurban gitmiştir. Babasının ölümü üzerine Malcolm ve kardeşleri çeşitli ailelerin yanına, annesi ise akıl hastanesine yerleştirilmiştir.
Malcolm, 6 yaşında babasını kaybetti. Resmi kayıtlara ‘tramvay kazası’ olarak geçse de babası faili meçhul bir cinayetin kurbanı oldu.
Babasının ölümünden kısa süre sonra da annesiz kalan Malcolm, daha küçük yaşta büyük acılarla başlamıştı hayata.
Malcolm X ve kardeşlerinin bir fotoğrafı…
Acı ve ibretle başlayan bir hayat…
20’inci yüzyılın en etkin isimlerinden birisi. Acıyla başlayan bir hayat, gaflet içinde geçirilen bir gençlik, hakikate ulaşma yolunda bir arayış ve nihayetinde doğru istikamete yöneliş… Anlamak ve anlatmak için hakkında çok fazla şeyin yazıldığı kişi, Malcolm X. Dünyaya geldiği andan, gözlerini yumduğu ana kadar zorluklarla geçen bir hayatı var.
Dünyadaki en etkili Afro-Amerikan hatiplerden biri olarak gösterilen, Amerika’da ki ırkçılık karşıtı hareketlerin en önemli isimlerinden biri olan, Hac vazifesinden sonra El-Hacı Malik El-Şahbaz ismini alan ünlü hatip ve düşünür.
Ataları, ülkelerinden koparılarak köle olarak getirilmiş Malcolm X’e ve onun gibi binlerce siyahiye biçilen yaşam tarzı belliydi: Okula gidememek, ömrü boyunca hizmetçilik yapmak, hiçbir sosyal hak talep etmemek ve eğer bunları reddederse uyuşturucu satıp hırsızlık yapmak ve bir hapishane köşesinde can vermek.
Ona biçilmiş yaşam tarzının dışına çıkıp, sonuna kadar özgürlük ve adaletin peşinde koştuğu için suikasta kurban giden Malcolm X’in ardından, karanlığa karşı sıkılmış bir yumruk, menzile atılmış bir ok ve zalimlerin yüzüne haykırılmış gür bir ses kalmıştır.
Malcolm’un Okul Hayatı
Malcolm’un okul hayatı, evlatlık verildiği ailede devam etmiş. Malcolm’un beyazlarla ilgili düşüncelerinin ilk tohumları bu yıllarda atıldı. Çok zeki ve başarılı bir öğrenci olan Malcolm, lise de iken avukat olmaya karar vermiş fakat avukat olmak istediğini duyan oğretmeninin verdiği cevap ise, ondaki beyaz düşmanlığını körüklemiştir. Neden marangoz olmuyorsun? Siyahiler için daha gerçekçi bir hayal “bunlar bir siyahi için gerçekçi olmayan hayaller”
Bu cümlenin kendisindeki tesirini yıllar sonra şöyle anlatıyor:
“Beyaz dünyada yeteneği ne olursa olsun kariyer hedefleyen bir siyahi için yer olmadığını düşündüm”
Okulu bırakıp küçük yaşta çalışmaya başlayan Malcolm, kendini bir müddet sonra Harlem’de buldu ve gençlik yıllarında birçok suça dahil oldu. 1946 yılının şubatında 20 yaşındayken hırsızlıktan yakalandı ve 10 yıl hapse mahkum edildi. (Bazı kaynaklarda 8 bazı kaynaklarda 10 yıl hüküm yediği yönünde geçmektedir.)
Malcolm’un Hapis Hayatı
Hapis hayatı ona birçok şey kattı. En önemlisi İslamla tanıştı ve tüm hayatı değişti. Haρishanedeyken, İslam Ümmeti (İngilizce: Nation of Islam) isimli siyahi hareketin bir üyesi oldu. 1952 yılındaki şartlı tahliyesinden sonra hızla hareketin liderlerinden biri haline geldi. Bu hareketin kamu yüzü olduğu yaklaşık 12 yıl iςinde; siyahi üstünlüğüne inandığı İslam Ümmeti öğretileri doğrultusunda, siyah ile beyaz Amerikalıların ayrılması gerektiğini savundu ve sivil haklar hareketinin ırksal bütünleşme vurgularına karşı alaycı tavırlar sergiledi.
Bu dönemde zenci milliyetçiliğini savunan ve hatta Tanrı’nın da zenci olduğunu söyleyen Elijah Muhammed’in görüşlerini benimseyerek hepsi onun anlattığı çerçevede müslüman olan kardeşlerinden bazılarıyla görüşmeye ve mektuplaşmaya başladı. 1948’in sonlarında nakledildiği Norfolk Hapishanesi’nde kardeşleri aracılığıyla Elijah Muhammed’le de mektuplaştı. Hıristiyanlık’tan başka din tanımayan ve beyaz adamın dini olarak gördüğü bu dinden nefret eden Malcolm’un beyaz adama duyduğu kin ve düşmanlık onun Elijah’nın görüşlerini benimsemesini kolaylaştırdı.
NATION OF İSLAM HAREKETİ
Hapisten çıkan Malcolm X, Elijah Muhammed’in Nation of İslam hareketine dahil oldu, enerjik oluşu ve harekete bağlılığından dolayı kısa sürede Nation of İslam hareketi bünyesinde yükseldi.
Beyaz adamı “Şeytan” olarak tanımlayan Malcolm X, sert, tavizsiz ve ırkçı söylemlerle adeta Alijah Muhammed’in konuşan ağzı ve en sadık adamı oldu.
İlerleyen zamanlarda Malcolm X’in ön plana çıkmasıyla Elijah Muhammed ile arası bozulmaya başladı ve Malcolm X, Elijah’ın hayatını sorgulamaya başladı. Elijah Muhammed’in harekete bağlı 6 kadınla ilişkisi olduğu söylentileri ve eski sekreterinin Elijah’a nafaka davası açması, Malcolm X’i iyice hareketten soğutmuştur. Malcolm X, Mart 1964’te Nation of İslam hareketinden ayrılmıştır.
1964 yılının Mart ayında; Malcolm X, İslam Ümmeti (siyahi hareket) ve lideri Elijah Muhammed ile ilgili büyük bir hayal kırıklığına uğradı. En sonunda da hareketi ve öğretilerini reddetti. Devamında Sünni İslam ile tanıştı. Orta Doğu ve Afrika’da bulunduğu süre zarfından sonra Müslüman Camisi isimli şirketi ve Afro-Amerikan Birliği Örgütü’nü kurmak iςin ABD’ye geri döndü. Daha sonra da Pan-Afrikanizm, siyahilerin kendi kaderini tayin edebilme ve kendi kendilerini savunma hakkı gibi konuların önemini vurgulayarak ırkçılığı reddederken, “Siyahi bir Müslüman olarak şuan özür dilememe sebep olan birçok şey yaρtım. Bir hortlak gibiydim. Bana belli bir yön işaret edildi ve yürümem söylendi.” demiştir.
Onun, hapishane hayatıyla ilgili düşüncelerini şu sözlerinden anlıyoruz:
“Bir insanın düşünmeye ihtiyacı varsa, gidebileceği en iyi yer, bana sorulursa, üniversiteden sonra, hapishanedir.”
Medyaya ilişkin görüşlerini de; “Eğer, dikkatli olmazsanız, gazeteler mazlumlardan nefret etmenizi, zalimleri ise çok sevmenizi sağlar.” Sözünden anlamaktayız.
Malcolm’un “X” Soyadını Alışı
X soyadını hapisten çıktıktan sonra İslam ümmeti hareketine katıldıktan sonra almıştır.
Elijah Muhammed’in milliyetçiliği, Allah’ın bile zenci olduğunu söyleyecek kadar şiddetli durumdaydı. Hayatı boyunca beyaz adamdan sadece şiddet ve adaletsizlik gören Malcolm, Elijah Muhammed’in bu sıcaklığından etkilenerek hareketine dahil oldu ve X soyadını aldı.
Malcolm X ve akıllara kazınan, ölümsüz sözleri…
1.Irkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine psikolojik bir hastalıktır.
2. Benim dinim benim kişisel konumdur. O benim kişisel hayatımı, kişisel ahlakımı yönetir. Ve benim dinsel felsefem, benimle inandığım Tanrı arasındadır.
3. Beyaz adam savaştı, biz öldük.
4. Eğer uğrunda ölmeye hazır değilseniz, “özgürlük” kelimesini lûgatınızdan çıkarın.
5. İyi siyah veya iyi beyaz olmak gibi bir durum yoktur. İyi veya kötü insanlar vardır.
6. İnsanlar bir insanın bütün hayatının bir tek kitapla değişebileceğinin farkında değiller.
7. Kimse sana özgürlüğünü vermez. Kimse sana eşitliği, adaleti ve başka hiçbir şeyi vermez. Bunları kendin alırsın!
8. Özgürlüğü elde etmenin tek yolu dünyadaki diğer tüm ezilmiş halkları tanımaktan geçer: Brezilya, Venezuella, Haiti, Küba ve evet Küba halkının kan kardeşleriyiz bizler.
9. Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter.
10. Eğitimli değilim, herhangi bir alanda da uzmanlığım yok… Ama samimiyim ve benim samimiyetim benim kimliğimdir.
Demokrasiye şu sözleriyle karşı çıkmaktadır:
Demokrasi ikiyüzlülüktür.
Eğer demokrasi adaletse neden biz adalete sahip değiliz.
Eğer demokrasi eşitlikse neden biz eşitliğe sahip değiliz.
Eğer demokrasi özgürlükse neden bizim insanlarımız özgür değil.
Çok sevdiğim bir sözünü de ayrıca belirtmek istiyorum. “Gerçekle yüz yüze gelemeyecek kadar vatanseverlikle kör olmamalısınız. Yanlış yanlıştır, kimin söylediği önemli değil.” Bu sözünden öğreneceğimiz çok şey olduğunu düşünüyorum. Çünkü aslında biz de öyle değil miyiz? Bugün baktığımızda desteklediğimiz siyasi görüşe körü körüne bağlanıyoruz. Eleştirmiyoruz, yargılamıyoruz, oturup düşünmüyoruz, sadece körü körüne bağlanıyoruz.
Kısacası bu kutsal bir amaç uğruna hayatını feda etmiş insanın hayatından ibret almalıyız.
Amerikalıların topraklarından kopararak köle olarak ülkelerine getirdikleri ve tüm yaşamlarını belirledikleri atalarının sancısını yıllarca içinde taşımış, özgürlüğe ve adalete olan inancıyla bir ömür sürmüş Malcolm X, kısa ömrünü ölümsüzleştirerek yıllar boyu insanlığa bir ibret ışığı olmuştur.
Cesur Bir Hakk’ı Haykırış ve Şehadetle Taçlanan Bir Ömür
Sürekli konferanslar düzenleyen, programlara katılan Malcolm X, insanları gerçek müslümanlığa davet etmeye başladıktan sonra özellikle Elijah Muhammed’in örgütü tarafından sık sık tehdit edilmeye başladı. Zaten siyahilerin hakkını savunduğu için Amerikalı beyazlar tarafından düşman olarak görülen Malcolm X, şimdi de kendi ırkdaşları ve aynı dine inandıklarını söyledikleri kişiler tarafından tehdit ediliyordu. 15 Şubat 1965’te East Elmhurst, New York’taki evi bombalanan Malcolm X, durmadı ve gerçekleri anlatmaya devam etti. Bu olaydan 6 gün sonra da, 21 Şubat 1965 tarihinde 6 silahlı kişi tarafından konuşma yaptığı kürsüde suikasta kurban giderek şehit oldu.
Mücadeleyle geçen bir ömür ve sonunda hakikat…
Malcolm X’in şehadeti
Malcolm Little olarak dünyaya gelen sonra X soy ismini alan Malcolm X’i ‘Malik El-Şahbaz’ yapan kutsal yolculuk ve sonrasında şehit edilişi… Malcolm X’in bir ömür süren arayışı, Hac yolculuğuna çıkmasıyla nihayete erdi. Artık gerçek İslam’ı tanıyan bir Müslüman olarak döndü Mekke’den. Sonrasında ise, şehadete yürüdü…
Malcolm X’in hayatını etraflıca öğrenmek isteyenler, yönetmenliğini Spike Lee’nin yaptığı ve başrolünde Denzel Washington’ın oynadığı sinema filmini izleyebilirler.
Aynı zamanda Alex Haley tarafından yazılan “Malcolm X” kitabını okuyabilirler.
0 yorum