İFTARA CENNETE DAVETLİ ÜLKE: YEMEN

Ayşenur Kaplan tarafından 1 Haziran 20191 Haziran 2019 tarihinde yayınlandı

“Yemen çölü nasıl bir ölü uykudasın ki bunca şehidin kanı seni yeşertmedi…” Diyor Mehmet Niyazi, Yemen Ah Yemen isimli kitabın başında. Yemen açlığın, ıstırabın ve acının ülkesi. Bir oruç düşünün iftarı ölüm. Bir ülke düşünün çocuklar kendi mezarını kazıyor.

Sadece günümüzde değil, tarihte de açlık ile sınanmış Yemen. İmam Yahya’nın isyanını bastırmak için yapılan San’a kuşatmasında şehir halkı abluka altında kalmış ve açlıktan insan eti bile yenmiştir. Bu dehşet insanın dimağını kurutuyor. Yemen bizim olan ama bizsiz bırakılmış topraklar. Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma Yemen’de katıldığı bir konferansta bir konuşmacının “Bağımsız Yemen Cumhuriyeti diye bir devlet yoktur. Biz hala Osmanlı’ya bağlıyız. Ama bugün Osmanlı yok. “Dediğini aktarıyor.

Yemen gidenin dönmediği ülke. 100’lerce Anadolu evladını bağrında taşıyor yıllardır. Uzun yıllar Osmanlı ‘da sürgün ülkesi olmuştur.

Yemen şu an orta doğunun en fakir ülkesidir. Bitmeden devam eden iç savaş, istikrarsız yönetim, diğer ülkelerin türettiği terör grupları gibi birçok nedenden dolayı insanların gıdalara ulaşması oldukça zorlaşıyor. Ve insanlar açlıktan ölüyor.

Yemen dünyanın en eski ülkelerinden biridir. Hatta yüz yıl önce dünyanın en zengin ülkelerinden biriydi. Petrolün keşfinden önce değerli olan şeyler baharat, ipek ve süs eşyalarıydı. Bunların birçoğu Yemen’den gidiyordu. Kahve sadece Yemen ‘de yetişiyordu. Ümit burnunun keşfi ile Yemen de bir miktar önemini kaybetti.

KAHVE YEMENDEN GELİR

Bugün popüler kültür haline gelen kahve, dünyada ilk olarak Yemen’ de üretilmiştir. Kahve kelimesi Arapçadan gelir ve şarap anlamındadır. Kahvenin İslam tasavvufunda da yeri büyüktür. Özellikle Yemenli Sufiler kahveyi Allah’ı anarken manevi arınma aracı olarak kullanmışlardır. İlerleyen zamanlarda kahve sufilere özgü bir içecek olmaktan çıkmış ve bir halk kültürü olmuştur.

Dünyada en güzel kahve Yemen ‘de yetişir. Ama günümüzde kahve deyince aklımıza direk Amerika ve Avrupa geliyor. Bizim olan bir mirası artık onlardan almamız gerekiyor. (Yemen bir Osmanlı şehriydi) Kahve içerken aslında o içeceğin tasavvufi bir tarafı olduğunu ve doğuya ait bir içecek olduğunu hatırlamalıyız belki de.

Fotoğraf: kahve bitkisi

YEMEN VE KOLERA

Kolera, Vibrio Cholera adlı bir bakterinin bulunduğu gıda ve suyu tüketince ortaya çıkar. İshal birlikte görülen akut bir hastalıktır.

Yemen günümüzde dünyanın en büyük salgını ile karşı karşıya. Ama ne yazık ki sağlık sistemi bu salgın ile başa çıkamıyor. Su kaynaklarının kirlenmesi ve sağlıklı gıda maddesi sıkıntısı yüzünden salgın her geçen gün yayılıyor.

Aslında tedavisi zor değil. Başlangıç ve orta düzeyde olan bir hastalık tedavi edildiğinde yüzde 99 sonuç alınıyor. Fakat hükümet güçleri ve şii husiler arasında bitmek bilmeyen çatışmalar yüzünden tıbbi malzemeye ulaşım yok ve sağlık personelleri işini yapamıyor.

Hastalık, açlık ve savaş Yemen’ i günden güne yok ediyor. Ve ne yazık ki tüm dünya Yemen’ e gözlerini kapatmış durumda. Görmüyoruz, hissetmek kenarda dursun… Oysaki hatırlamamız gereken bir Hadis-i şerif var;

Birbirine karşı muhabbet ve merhamette, müminler bir vücuda benzerler. Vücudun bir yeri rahatsız olunca, bütün vücud rahatsız, uykusuz kalıp, onun tedavisi ile meşgul olduğu gibi, Müslümanlar da birbirlerine yardıma koşmalıdır. (Buhari, edep 27; müslim, birr 66)