ÇOCUK VE İŞTİYAK İLİŞKİSİ
![](https://www.patikatoplulugu.blog/wp-content/uploads/2020/03/www.ucarecdn-4.jpg)
Bu ay konu olarak ele alacağımız kelime iştiyak kelimesi. Peki, iştiyak kelimesi nedir ve çocuklar için neleri ifade edebilir? Evvela iştiyak kelimesi Arapça kökenli olup anlam itibari ile bir şeyi çok istemek, arzulamak, özlemek, hasret çekmek anlamlarında kullanılır. Hepimizin çocukluğumuzda çok istediği bir bebeği, arabası veya bisikleti olmuştur. Bazıları alınmış isteğimiz tatmin edilmişse de bazılarını da hala içimizde kalmış bir ukde olarak hatırlarız. Tabi bir de çok isteyerek ve severek aldığımız eşyaların bizim olduktan sonra bir defa kullanıp, hevesimiz geçtikten sonra bizim için bir şey ifade etmemesi gibi bir durum ortaya çıkabilmektedir. Öyleyse hatırladığımız şey duygusal olarak onu ne kadar istediğimiz midir yoksa o maddenin, eşyanın bize verilmesi midir? Aslında bizim hatırladığımız şey o madde değildir. İçimizde duygusal olarak ona karşı büyüttüğümüz arzu ve şevktir.
Çocukların herhangi bir şeye olan arzusu yetişkin insanlardan çok daha fazladır. Bunun sebeplerine baktığımız zaman çoğu çocukta vazgeçme kelimesinin anlam olarak oluşmaması ve alınan madde için ne kadar bedel, para ve emek verildiğini tam olarak bilmemesinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca çocuk istediği şeyin ne gibi sonuçlar doğuracağını da tahmin edemeyebilir. Yani istediği şey kendi için zararlı olabilir. Mesela hasta olan bir çocuk dondurmacının önünden geçerken dondurma istediği zaman çoğu ebeveyn direkt olarak ‘hayır’ der. Ebeveynin çocuğa verdiği bu kısa ve net cevabı artık dondurmayı çocuk için vazgeçilmez hale getirmiştir. Çünkü açıklamadan reddedilen şeyler artık çocuk için daha cazip hale gelmiştir. Ebeveyn ‘hayır, alamayız çünkü sen hastasın dondurmayı yediğin zaman boğazın daha kötü bir hal alıp canın daha fazla yanabilir’ gibi bir açıklama yaparak çocuğa istediği şeyin niçin alınamayacağını, alındığı takdirde kendi için ne gibi sonuçlar doğuracağını açıklayarak çocuğa ifade etmelidir. Böyle bir cevap çocukta seçme şansı olduğunu hissederek, kontrolün aslında kendinde olup, ‘istediğim zaman alabilirim ama şuan hastayım’ düşüncesini oluşturabilir. Özellikle çocuğa seçenek sunmadan verilen cevap yerine vazgeçme duygusunun oluşmasına yardımcı olacak yapıcı cümleler kurulmalıdır.
İştiyak kelimesinin diğer bir anlamının da özlemek, hasret çekmek olduğunu söylemiştik. Genelde özlemek deyince akla bizden uzakta bulunan kişiler gelir .Bazen yanımızda bulunan insanları bile özleyebiliriz. Yukarıda da bahsettiğim gibi aslında hissettiğimiz, istediğimiz şeyler karşıda bulunan insan veya maddeye bağlı değildir. Her şey bizim ruhumuzda hissettiğimiz, istediğimiz, beklentiye girdiğimiz, hayal ettiğimiz kadardır. Ruh sonsuzluktan yaratıldığı için isteklerimizin, sevgimizin, hasretimizin kısaca hissiyatlarımızın bir sonu yoktur. Yanımızdaki bir insanı nasıl özleyebildiğimizi de bu şekilde açıklayabiliriz. Hasret, özlem deyince bir çocuğun aklına en çok bağlandığı kişi yani annesi gelir. Anne bir çocuk için sevgidir, özlemdir, sebepsizce yüzümüzde oluşan tebessümdür yani anne hayattır. Bu hayatta en çok bizim için fedakârlık yapan varlıktır. Sadece çocuklar değil, biz yetişkinler bile annemize o kadar bağlıyızdır ki, bunun farkında olmasak da, anne karnındayken bizi beslediği göbek bağının izini, hayatımız boyunca göbek deliği olarak taşırız. Tabi durum böyle olunca ayrılmak, özlemek kaçınılmaz oluyor. Burada da güvenli bağlanma dediğimiz konu ortaya çıkıyor.
Bağlanma, çocuk ve çocuğa bakan birincil kişinin arasında oluşan iki tarafında yakınlık aradığı, stres, ihtiyaç ve ayrılık durumlarında kendini daha çok gösteren duygusal bağdır. Güvenli bağlanma ise çocukların, anne-babasının her zaman yanında olduğunu ve ihtiyaçlarına cevap vereceğini, her zaman ulaşılabilir olduğunu bilir. Güvenli bağlanan çocuklar anne-baba yanlarındayken rahatça etrafı keşfederler. Güvenli bağlanın çocuklar ebeveynin yokluğunda tepki gösterse de geri döndüklerinde rahatlarlar. Güvenli bağlanamayan çocuklar ise ebeveyn yokluğunda ya çok tepki verirler ya da hiç tepki vermezler. Çocukluk çağlarında güvenli bağlanan çocukların ileride öz güvenli, sosyal ilişkileri iyi ve dışa dönük yetişkinler olduğu gözlemlenmiştir.
0 yorum