CHARLİE CHAPLİN: THE KİD
![](https://www.patikatoplulugu.blog/wp-content/uploads/2020/02/1.jpg)
The kid, Türkçeye “Yumurcak” adıyla çevrilen Charlie Chaplin’in 1921 yapımı orta metrajlı komedi filmidir. Chaplin’in yazdığı, ürettiği ve yönettiği ilk filmi olma özelliğini taşıyan The Kid, şüphesiz Chaplin’in en iyi filmleri arasındadır. Üstelik taşıdığı anlam itibariyle çocukluk ve babalık ilişkisini çok iyi anlatan felsefi bir filmdir. Başarılı senaryosuyla bir başyapıt olan The Kid, tıpkı diğer filmlerinde olduğu gibi kendisinden sonra gelen birçok filme uyarlanmıştır. Kemal Sunal’ın “Garip” isimli filmi bu uyarlamalardan bir tanesidir.
![](http://patikatoplulugu.com/wp-content/uploads/2020/02/2.png)
Erkek arkadaşı tarafından terk edilince bebeğine tek başına bakamayacağını düşünen Edna, bebeğinin daha iyi şartlarda yaşaması için zengin bir ailenin lüks arabasına bırakır. Başa gelen talihsizlikle Edna’nın kurduğu plan işlemez. Arabanın sahiplerinin bebeği bulmaya fırsatları olmadan araba hırsızlarca çalınır. Arabadaki bebeği fark eden hırsızlar yoksul bir mahalleye bırakıp kaçarlar. Ona Şarlo (Charlie Chaplin) sahip çıkar ve büyütür.
![](http://patikatoplulugu.com/wp-content/uploads/2020/02/3.jpg)
Artık çocuğun babası ve en iyi arkadaşı kendisidir. Geçimlerini camcılık yaparak sağlarlar. Kurnazlığında karıştığı bu işte ufaklık gözüne kestirdiği evlerin camına taş atarak kırar. Tesadüfenmiş gibi sokaktan geçen Şarlo’ya ise camlar yaptırılır. Karınlarını bu ufak düzenbazlıklarla doyuran ikilinin düzeni bir doktorun yetimhaneye bu durumu bildirmesiyle bozulur.
![](http://patikatoplulugu.com/wp-content/uploads/2020/02/4-1024x767.jpg)
Yaşadıkları zorluklar, para kazanma mücadeleleri ve birbirlerine duydukları sevgi oyunculukları ile birleşince derinden etkilendiğimiz bir yapım haline gelir. Baba-oğul ilişkisini daha iyi vurgulamak için, 15 dakikalık aşırı duygusal sahneler silindi. Böylece sadece 50 dk’da keyifle izlenecek eğlenceli bir başyapıt ortaya çıktı. Yazının devamında biraz da usta oyuncu Charlie Chaplin’den bahsetmek istiyorum.
![](http://patikatoplulugu.com/wp-content/uploads/2020/02/5.jpg)
İngiliz oyuncu, büyük usta Charlie Chaplin. Küçük yaşta annesiz ve babasız kalıp yetimhanede yaşayıp sonrasında kardeşleriyle sahne hayatına başlayan Chaplin, turne için gittiği Amerika’da kısa sürede ünlenip adını sinema dünyasına duyurmuş, haftada iki film çeker hale gelmişti. Filmlerinde kısacık bıyıklı, bol pantolonlu, melon şapkalı, büyük ayakkabılı, sürekli bastonunu çeviren ve sakar hareketleri “Şarlo” tiplemesini yarattı. Chaplin; sempatik, sakar ve sevimli Şarlo’nun başına gelenlerin yanısıra arka planda bize çok şey anlatmaya çalışıyordu.
![](http://patikatoplulugu.com/wp-content/uploads/2020/02/6-1024x512.jpg)
Filmlerinde dönem koşulları için imkansız görülebilen mizansenlere, koreografilere ve akrobatik hareketlere yer veren Chaplin, komedi sinemasının bütün örneklerini sonuna kadar korumakla birlikte, heyecanın ve hareketin asgari düzeye çekildiği sahnelerinde ise dramatik yapısını sergileyebilmiştir. Popülist yaklaşımlara, hiçbir zaman benimsemediği bazı yönetim biçimlerine ve teknolojiye yönelik ağır eleştirilerini ise yine bu komedi tarzının içinde eritmiş ve sessizce seyirciye ulaştırmayı bilmiştir. Filmlerinde politik mesajlarını komedi ile harmanlayarak sert bir üslupla ifade etmiş ve Amerikadan sınır dışı edilmiştir. Ancak buna rağmen iki kere Oscar Onur Ödülü kazanmış ve 1975 yılında ise “Sir” ünvanını almıştır.
![](http://patikatoplulugu.com/wp-content/uploads/2020/02/7-1024x585.jpg)
Charlie Chaplin filmlerindeki üslubunu “Konuşursam beni sadece İngilizce bilenler anlayacak ama sessiz bir filmi herkes anlayabilir ve dünya Amerika’dan ibaret değil” sözleriyle dile getirdi. İnsanlarla iletişim kurmak için illa bir sesin olması şart değil, bu durum aynen sinema içinde geçerlidir. Sinemanın ilk dönemlerinde ses ve görüntünün birarada kullanılmamasından dolayı sessiz sinema çekilebiliyordu. Böylece sessiz filmler bize sessizlikle olağanüstü biçimde nasıl iletişim kurulacağını göstermiştir. Sessiz komedi yıldızı olan Chaplin bugün hala kendine has bıyığı, melon şapkası, bastonuyla hatırlanıyor çünkü bazı şakaları ile objelerle güldürmeyi başarmıştır. Sessiz filmler bize nesnelerin önemini öğretmiştir. Bugün bile sessiz filmlerin görsel ihtişamı hala bizi şaşırtıyor.
Bu yazıyı bir film eleştirisi beklentisiyle okuyan takipçilerimize film yeterli gelmediyse bu video filmi bir an önce izlemek istemeniz için yeterli olacaktır.
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Charlie_Chaplin
- https://www.filmloverss.com/the-kid/
0 yorum