CHARLİE CHAPLİN: THE KİD

The kid, Türkçeye “Yumurcak” adıyla çevrilen Charlie Chaplin’in 1921 yapımı orta metrajlı komedi filmidir. Chaplin’in yazdığı, ürettiği ve yönettiği ilk filmi olma özelliğini taşıyan The Kid, şüphesiz Chaplin’in en iyi filmleri arasındadır. Üstelik taşıdığı anlam itibariyle çocukluk ve babalık ilişkisini çok iyi anlatan felsefi bir filmdir. Başarılı senaryosuyla bir başyapıt Devamı…

NEREDESİN SÜPERMEN(?)

“En umutsuz durumlarda bile, çocuklar umut eder.” Türkçe’ye “Neredesin Süpermen” olarak çevrilen filmin orjinal adı “Bekas”dır. Bekas, kelime anlamı “öksüz” olan bir yolculuk filmidir. Yönetmenliğini ve senaristliğini ise Karzen Kader üstleniyor. Karzan Kader, 1990’lı yılların başında Saddam’dan kaçarak İsveç’e sığınan Kürt bir ailenin çocuğu. Çocukluk yıllarında, ilk defa Rambo’yu izlediğinde Devamı…

“SEVGİNİN GÜCÜ”

“Nefreti yaymak kolaydır ama sevgi emek ister, muhabbet ister, zahmet ister.” Merhabalar değerli okurlar. Bu ay seçtiğimiz konu temamız “Ülfet”. Sözlükte “alışmak, birleşip kaynaşmak, sevmek” anlamındaki ilf kökünden türeyen ülfet, insanların birbirine ilgi ve sevgi duymasını, destek olmasını sağlayan, birlik ve beraberliği güçlendiren kaynaşma eğilimini ifade eder. Bu ay konu Devamı…

SORAYA’YI TAŞLAMAK

Filmin neresinden nasıl başlamalı anlatmaya bilemiyorum… Ölümün her türlüsü kötü olabilir, ancak iffetli bir kadının iftiralara maruz kalarak suçsuz yere öldürülmesi en kötüsü olsa gerek… Bunu yaparken dinin alet edilmesi… Bunları yaptırmak için mazlum insanları mecbur bırakılması… Kocası tarafından işlemediği bir zina suçu iftirasına maruz kalan masum bir kadının, Soraya’nın Devamı…

TİBET’TE YEDİ YIL

“Sence bir gün insanlar sinema perdesinde Tibet’i izleyip, bize ne olduğunu merak eder mi?” (Dalay Lama) 90’lı yılların sımsıcak bir filmi olan Tibet’te Yedi Yıl filmi, Avusturyalı dağcı ve gezgin Heinrich Harrer’ın Tibet’te geçirdiği yedi yılını anlattığı aynı adlı kitabından yola çıkılarak hazırlanmıştır. Belki de birçoğunuzun yeterince tanımadığı Tibet; Çin’in Devamı…

KEFERNAHUM

Dostoyevski bir kahramanı aracılığıyla “Bir kentin mutluluğu her gün küçük bir çocuğa işkence yapılmasına bağlı olsaydı, kent halkı ne yapardı?” diye sorar biz okurlarına. Tabii ki biz “sayın okurları” da bir anlık duraksamadan sonra hemen yapıştırırız cevabımızı “Çoğunluğun mutluluğu için bir çocuğa sırt çeviremeyiz.” Bir romanın satırları arasından vicdanımıza yöneltilmiş Devamı…

Ölümcül Oyun “Momo”

Özellikle çocukların kabusu olan Momo hakkında muhtemelen daha önce duyum almış olabilirsiniz. Peki Momo oyunun ilk olarak nerde ortaya çıktığını, nasıl yaygınlaştığını ve yarattığı tehlikelerin neler olduğundan tam olarak bir bilgimiz var mı? Evet bu soru işaretlerini birazda olsa giderebilmek adına yaptığım küçük çaplı araştırmalar sonucunda sizlere bu yazıyı derledim Devamı…