DİYAR-I MEÇHULE GİDEN YOL: TİBET

Uzaklarda, çok uzaklarda… Bilinmezliğin kapısı niteliğinde… Yasaklı, korunaklı ve dünyadaki en yüksek konuma sahip bir ülke… Dünyanın çatısı… Tüm dünyadan izole, bir avuç halkıyla her şeyden bertaraf olmuş… Tibet, dünyadaki en yüksek başkente sahiptir. Bilinmezliği, gizemiyle tarihten günümüze merak edilmiş ve keşfedilecek bir toprak olarak görülmüştür. Tibet bu günkü bu Devamı…

YESRİB’DEN MEDİNE YAPAN ÖĞRETMEN: HZ. MUSAB BİN UMEYR

Bir okul… Bir muallim… Bir şehir… Bir din… Bir fedai… Hz. Musab bin Umeyr R.A Bir dine, bir göreve gönül vermek neydi? Öyle bir gönül vermek ki, uğruna her şeyden vazgeçmek, mesela anneden, mesela maldan, mülkten… mesela mevkiden şöhretten… Mekke şehrinde ortada ipek giysilerle, Hindistan’ın en özel ağaçlarından yapılma sandaletleri Devamı…

KALPTEN OBJEKTİFE YOL VARDIR…

Sanat insanın gönlünden çıkar ve başka bir insanın gönlüne girer. Her sanat dalı çokça duygunun yoğunluğu ile ortaya çıkar. Fotoğraf da öyle. Bir makine bir objektiften ibaret değildir elbette. Gönlümüze düşeni kadrajımdan yansıtırız görenlerin yüreğine. Her fotoğrafta aslında bir duygumuzu, bir fikrimizi paylaşırız. Ondandır ki görsel hikaye adı verilir oldu Devamı…

MUHTAÇLARIN ANNESİ: HZ. ZEYNEB BİNTİ CAHŞ

Ümmetin en cömerti… Rasulullah’ın soylu hanımı… Nikahı gökte kıyılan bahtiyar… Allah’ın nikahı ile bir batıl adeti kaldırdığı kişi… Muhtaçların ve fakirlerin annesi… Hz. Zeyneb binti Cahş… Hz. Zeyneb hz. Peygamber’in halasının kızıdır. Hz. Abdullah bin cahş’ın da kız kardeşidir. Soylu bir aileden gelir. Hicretten 20 yıl evvel doğmuştur. İlk iman Devamı…

BİRAZ FOTOĞRAF, BİRAZ KAFA KARIŞIKLIĞI…

İstiğna… gönlün mutmain olması, yetinmesi, doyması…. Bizde ne az olan bir duygu… Fotoğraflar bizleri bazı anlara müstağni kılan araçlardır aslında. Bir anı defalarca yaşamak için fotoğraf çekeriz. O anın içindekiler kâfi geldiğinden belki… bazen de o ana sığamayacak kadar çok anlam içerdiğinden. Evde kaldığımız şu dönemde fotoğraf galerimizde daha çok Devamı…

BAŞKA BİR DİYAR

Afrika, dünyanın açlık, susuzluk, sömürü, hastalık ile mücadele eden öksüz kıta…. Her Müslümanın içinde bir yerlerde bulunan sızıdır. Belgesellerini izlediğimizde içimizi burkan görüntülere şahitlik ederiz. Ayakkabısız çocuklara, temiz su bulmak için kilometrelerce yol yürüyen kadınlara, günü birlik binlerce hayat gözümüzün önüne serilir. İşte o ülkelerden biri bu ay ki durağımız… Devamı…

ZITLIKLAR

Her bir duyguyu, durumu ehemmiyetli ve anlamlı kılan o durumun veya o duygunun yokluğuyla birlikte var olmasıdır aslında. Somut bir örnek vermek gerekirse, açlık hissimiz olmasaydı yemek yemenin hazzını ve mutluluğunu yaşayamazdık. Ya da susuzluk gibi bir hissiyatımız var olmasaydı, suyu kana kana içmenin keyfine ve lezzetine varamazdık. Hastalık olmasa, Devamı…

KABUL EDİLİŞ…

Geçenlerde bir fotoğraf çekildi kainatın merkezinde…. Kabe’de… Öyle çok anlamı vardı ki… çeken mi çekilen mi olmak isterdim diye düşündüm ve temizlikçi olma pahasına çekilen kişi olmak isterdim dedim kendime… Bir kabul edilişin fotoğrafıydı… Özel oluşun… Allah’ın verdiği değerin fotoğrafıydı adeta… Bir kişi düşünün… dünyadaki bilmem kaç milyar insan arasından Devamı…

KAYIP ÜLKE: ÇEÇENİSTAN

( lütfen bu yazıyı aşağıdaki müzik ile birlikte dinleyin.) Çeçen marşıyla büyümüş bir çocuğum… Nedeni bilinmez kendimi yakın hissederim Çeçenistan’a… o korkusuz, o özgürlük kokan kayıp ülkeye…. Kahramanların ülkesi Çeçenistan… Korkusuz savaşçıların ülkesi… Dinleri ve özgürlükleri uğruna tüm zorluklara ve ambargoya direnen insanların kayıp ülkesi… Hepimizin çocukluk kahramanları vardır ya Devamı…

FOTOĞRAFA FERASETLİ BİR BAKIŞ

Sahi ne çok şeyimiz yarım kaldı… Sokakta yürümelerimiz mesela… Arkadaş toplantılarımız… Bitirilmemiş cümlelerimiz… Nokta koyulmamış vedalarımız kaldı… Gezeceğimiz yerler, izleyeceğimiz sinemalar yarım kaldı… Karşılıklı içilecek bir bardak çay, bir fincan kahve yarım kaldı… Bahar güneşi doğmazken üzerlerimizde, ne çok söz kaldı sinelerimizde… Namazlarımız kaldı cemaatle kılınacak, camilerde saflarımız yarım kaldı… Devamı…